Konu: devam ediyor.bayan (f)nin katildigi seans Ptsi Ocak 26, 2009 9:36 pm
Ertesi gün merakla bekliyordum. Akşam saat 7,00'da kalabalık hastaların arasında yürüyen koltuğun üstünde bir bayan göründü ve beni görür görmez yüksek sesle herkesin ortasında çığlık attı ve ismimle bana seslendi. ardından şiddetli bir kahkaha attı. Halbuki ben onu ilk defa görüyordum. Onun için de kadının beni tanıması imkansızdı yani kısaca: Ben onu tanımıyorsam O da beni tanımazdı. O vakit beynim de bir şimşek çaktı...Bayan (F) olduğundan şüphelendim ve tansiyonunu ölçerken kulağına fısıldadım; ''Sen bayan (F) misin?'' benim bu sorum üzerine tekrar tekrar çığlıklar attı. Ve dedi ki; ''Ne istiyorsun ne soruyorsun bana!'' Hemen onun bu sözleri üzerine lafımı çevirdim. ''Senin tansiyonun her zaman yükselip iniyor mu?'' dedim. Bütün vücudu kasıldı, ve duvara koluyla birden çok sert bir şekilde vurdu. Ben de o an içimden dedim ki; ''Eyvah! Ya duvar yıkılacak yahut kolu kırılacak!'' Endişelerim yersizmiş hayret edilecek şekilde ona hiç bir şey olmadı. Hava da o gün çok sıcaktı, bu yetmezmiş gibi bir de içerisi de çok kalabalıktı adeta izdiham vardı... Birden tuhaf birşey oldu; Elektiriklerimiz de birden kesildi tabi aksilikler yetmezmiş gibi klimalar da söndü. Kısaca o gelince başlayan tuhaf olaylar zinciri o gittikten sonra düzeldi... O gün en çok ilgimi çeken şey; Sanki beni çoktan tanıyormuş gibi davranmasaydı... O akşam dayanamayıp verdiğim sözleri unutarak yine seansa oturduk, ve: Bayan (F)'yi Tekrar Çağırmam: -''Niçin kargaşalık çıkarttın benim iş yerimde?'' -''Özür dilerim elimde değildi!'' -''Neden geç kaldın? Sen biraz önce çağırdığım zaman!'' -''Yoruldum, senin yatağın üzerinde uzanıyordum...'' -''Evlilikten vaz mı geçtin?'' -''Nasıl vazgeçerim? Hergün kız arkadaşlarımla çarşıya gidip çeyiz alış verişi yapıyoruz...'' -''Farz etki, nikah kıymak istiyoruz, nerede ve hangi dairede olacak?'' -''Buna aldırma bizim bölgede iki tane kralımız var. Yemen ve Akabe (Ürdün) Biz ise Yemen kralına bağlıyız.'' -''Ben Yemen'e kadar nasıl gideceğim?'' -''Sen karar verdiğin zaman omuzumun üstüne bindirip seni birkaç dakika sonra Yemen kralının karşısına çıkartırım.'' -''Ben kendimi nasıl garanti edeceğim?'' -''Merak etme ben seni koruyacağım!'' -''Evet ben seninle evlenmeyi kabul ediyorum! Yalnız bir şartım var. Ben eşimi boşamıyacağım, seninlede evli kalabilirim!'' -''Hayır! Ben kıskancım...Sadece benimle evli kalabilirsin!...'' -''O zaman ben seninlen evlenmem çünkü; benim eşim de dedi ki; ''Ya o ya da ben.''Onun için kusura bakma özür dilerim eşimi boşayamam.'' Ben bu sözlerimi bitirdiğim zaman, birden oturduğumuz yerde, büyük bir cisim yanımıza düşmüş gibi oldu... Ardından...Birden büyük bir patlamaymış gibi oldu ve hepimiz, kim varsa dışarıya kaçtık...Işıklar ve kapılar olduğu gibi açık kaldı. Bir zaman dışarıda kaldıktan sonra; anormal birşey olmadığını görünce tekrar eve döndük, akıllanmamıştık... Bütün bunlar yetmezmiş gibi Bayan (F)'yi tekrar çağırdık, geldiler. Geldiler diyorum,çünkü bu defa başkaları da gelmişti...Hemen onlara bu şiddetli patlamanın ne olduğunu sorduk: Cevapları: ''Bayan (F) üzüntüsünden bayıldı ve düştü!'' oldu! Hemen ben dedim ki: -''Çok özür dilerim bayan (F) üzgünüm benim yüzümden düştünüz ve size eziyet ettiriyorum ben sizi üzmek istemiyorum. Biliyorsunuz bir insan ailesinden ve çocuklarından kolay kolay ayrılmaz.'' -''Ben de sana hak veriyorum, Fakat ben sana fena alıştım.'' -''Ben zannediyorum ki, bizim dinimiz cinlerle evlenmeyi müsade etmiyor. Biliyorsun ki, biz müslümanız.'' -''Yemin ediyorum ki, ben de müslümanım. Her zaman senin haberin olmadan, arkanda namaz kılıyorum. Cinlerle insanlar arasında evlenmek hakkındaki, düşünce için, Cuma namazından sonra imam sana demedi mi olur öyle şeyler diye. İmama sorduğunda.!'' -''Evet doğru, hatta imam bana dedi ki: <> Fakat sen hocaya sorduğumu, nereden biliyorsun?... -''Ben senin yanındaydım. Senin haberin yoktu ve de sen beni görmüyordun?'' -''Lütfen bayan (F) sen cin alemine dön kendi cinsinden birisiyle evlen ben de kendi aileme döneyim.'' -''Benim amcamın oğlu seninle evlenmemi zaten istemiyor. Ve her zaman sana eziyet etmek istiyordu, fakat ben mani oluyorum. Çünki o benimle evlenmek istiyor bende onu her zaman reddediyorum.'' -''O zaman bir ricam var. Lütfen beni bu tehlikeden kurtar ve ayrılalım.'' -''Ya İns benden kurtulmak istiyorsan bir tek çaren var. O da beni yakmak.'' -''Seni yakmak mı! Ben öyle şey yapamam...'' -''Evet yakman! Çünkü sen beni yakmazsan kıskançlıktan sana veya ailene istemeden eziyet edeceğim.'' Ve bu şeklide güzellikle ayrılmak için onu ikna etmeye uğraştık...Ancak birtürlü iyilkle ayrılmak istemiyor du... Bende büyük günah olduğunu bildiğim için dualarla ve okumakla onu yakabilirim. Fakat ben onu Kendim asla yapamam. Ne yapacağımı şaşırmıştım ki; tavsiyeler üzerine hocalara başvurmaya başladım. Ahbablarımız büyük bir alimden bahsediyorlar ki, cinler kendisinden çok korkuyorlar ve kolayca onun etkisi altına giriyorlarmış... Bizde vakit geçirmeden onun kapısını çaldık ve durumu önce anlatarak ardından ricada bulunduk. Biz kendi kendimizi düşürdüğümüz bu beladan kurtarmasını istedik. Ve Allah razı olsun kabul etti. Bize dedi ki, ''Gelenler Ruh felan değil direk Cin'dir. Bunu öce bir bilin...Şimdi Cinleri nasıl çağırıyorsunuz, çağırın bakayım.'' Ve çağırır çağırmaz bayan (F) bağırmaya ve yalvarmaya başladı: -''Şeyh Hazretleri...Ne olur rica ediyorum beni yakma, yakma ben sana hakikatı söyleyeceğim.'' Şeyh efendi dedi ki; -''Kardeşim ben seni yakmaya yani öldürmeye gelmedim!... Müslüman cin'lerde bizim kardeşimizdir. Ben yalnız iki tarafın arasında ki problemi çözmeye geldim.'' -''Ya Şeyh...Bu bey uzun zamandan beri bana evlenmeyi vaad ediyordu, ben de sevinmiştim. Akranımda ki, kızlarla beraber çeyizimi hazırladık her şeyi tertipledik ve bütün cin alemindeki ahbaplarımıza haber saldık şimdi de seninle evlenmeyeceğim diyor. Sen buna razı olur musun çünkü ben herkese karşı rezil olacağım.'' Şeyh Hazretleri onun bu sözlerinden sonra bana döndü ve dedi ki; -''Bak kardeşim senin hakkın yok, söz vermeye ve caymaya birisi akrabana böyle bir şeyler yapsa razı olur musun?'' Bende dedim ki: -''Ben tam söz vermiş değilim ayrıca eşim razı olsaydı kabul ederdim.'' Benim bu sözlerimden sonra; Şeyh Hazretleri kendisine bir teklifte bulundu. Ve ona dedi ki: -''Benim bir akrabam var. Bana vekalet vermişti, bir peri kızıyla evlenmek istiyor. İstersen bayan (F) ben seni onunla evlendireyim.'' -''Şeyh Hazretleri...Hayır özür dilerim ben yalnız bu beyle evlenmek istiyorum.'' dedi ve Bayan (F) seanstan ayrıldı. Bu seanstan sonra bir türlü artık çağırmaya cesaret edemiyordum... Çünkü ne benim ona, ne de onun bana eziyet etmesini istemiyordum. Korkuyordum!... Kulağımdan özellikle şu sözleri hiç çıkmıyor du: bir gün bana demişti ki: ''Haberin olsun Yemen'deki, Cin kralı senin ismini kara listenin başına koydu.'' Neden böyle? dediğim de: demişti ki: ''Çünkü sen bizim bütün sırlarımızı aldın ve bizden evlenmedin!'' En sonunda derdime derman buldum. İkinci alemle (yani cin alemiyle) çok bilgisi olan bir alime gittim. Bana bazı yazılar yazdı kuyu suyuyla karıştırdım ve içtim. Hocanın bir şartı daha vardı o da: Bir daha onları çağırmamak. Hoca: ''Eğer sözlerimi tutarsan kurtulursun. Çünkü: Bu sayede bu iş bitecek.'' dedi; ve hakikaten şimdiye kadar o günden sonra bir daha asla hiç çağırmadım. Onlar da beni bir daha rahatsız etmediler. Ve böylece bu büyük ve tehlikeli işlerden kendimi kurtardım. Benim yegane maksadım eğlenmek veya evlenmek değildir. Benim maksadım bu meçhul ve gizli alemi keşfetmek ve onu yakından takip etmek belki bununla günah işlemiş olabilirim. Allah(C:C) beni affetsin. alinti