Bir antropolog bilimsel bir araştırma yapmak için Tibet'de küçük bir köye gider. Bu köydeki mezar taşlarında birbiriyle ilgisiz görünen sayılar görür. 48 gibi küçük sayılardan 1980 gibi büyük sayılara kadar çeşitli sayılar vardır. Bunlar doğum-ölüm tarihi ya da yaşama süresi olamaz. Bu sayıların anlamını köyün liderine sorar. Liderin anlattığına göre bu o köyde kökeni bilinemeyecek kadar eski bir gelenektir. Bir bebek doğduğunda onun için uzun bir ip seçilir. Bebek her içten güldüğünde evebeynleri ipe bir düğüm atarlar. Bu kişi yeterince büyüdüğünde kendi düğümlerini kendi atmaya başlar. Öldüğü zaman düğümler sayılır ve mezar taşına yazılır.'
"İşte!" der köyün lideri.
''Bir insanın güldüğü anlar gerçekten yaşadığı anlardır.'' ''Yaşamda yıllarınıza yıllar degil hayatınıza yıllar katma'' nız için; YAŞAMAK fırsattır yararlanmayı bil. YAŞAMAK güzelliktir kıymetini bil. YAŞAMAK mutluluktur tatmayı bil. YAŞAMAK rüyadır gerçekleştirmeyi bil. YAŞAMAK meydan okumasıdır sana karşı çıkmayı bil. YAŞAMAK görevdir tamamlamayı bil. YAŞAMAK oyundur oynamayı bil. YAŞAMAK servettir korumayı bil. YAŞAMAK aşktır sevgidir aaafini çıkarmayı bil. YAŞAMAK bilmecedir çözmeyi bil. YAŞAMAK hüzündür aşmayı bil. YAŞAMAK verilmiş bir sözdür tutmayı bil. YAŞAMAK şarkidir söylemeyi bil. YAŞAMAK mücadeledir kabullenmeyi bil. YAŞAMAK trajedidir göğüslemeyi bil. YAŞAMAK şanstır kullanmayı bil. YAŞAMAK çok kıymetlidir mahvetmemeyi bil. YAŞAMAK yaşamaktır uğruna savaşmayı bil. alinti