Konu: gokhan ozen roportaji Paz Ocak 25, 2009 12:25 am
Gökhan Özen, 3 yıllık sessizliğini yeni albümü "Resimler&Hayaller" ile bozdu. Çalışmada "Tövbeliyim" adlı bir şarkıya da yer veren Özen, "O şarkıyı yazalı 2-3 sene oluyor, demek ki onu yaptığım dönemde bir kırgınlığım varmış. Ama şu an aşka tövbeli değilim. Tövbe bozuldu" diyor.
Öncelikle hayırlı olsun. Biraz albümünüzden bahseder misiniz? - Teşekkür ederim. Albüm yaklaşık 3 senelik bir çalışmanın ürünü...
n 3 sene çok uzun bir zaman değil mi?
- Evet, çok uzun bir zaman. Ama kalite zaman istiyor. Hatta kolumdan tutup beni stüdyodan çıkarmasalar, süre daha da uzardı... Çünkü kendimi orada çok mutlu hissediyorum.
Albümde kimlerle çalıştınız?
- Söz-müzikler, iki parça hariç bana ait. O iki şarkıyı ise çok sevdiğim dostum Deniz Erten yazdı. Aranjeleri Erhan Bayrak, Suat Aydoğan, Erdem Kınay, Yıldıray Gürgen yaptı. Bunlar dışında kendi aranjelerim de var.
Hemen hemen bütün şarkılar size ait. Yani albüm tamamen sizi yansıtıyor.
- Evet, albümün yüzde 80’ini kendim hazırladım diyebilirim. Ben amatörce bir ruhla, amatörce bir aşkla yapıyorum şarkılarımı. Tamamen senin duyguların olduğunda, dinleyiciye de daha kolay ulaşıyorsun. Hep bu motivasyonda çalışırsam, Türkiye’nin müzikal gelişimine çok büyük katkım olacaktır diye düşünüyorum.
Hayranlarınız artık sizi oyuncu olarak da kabul etmeye başladı. Peki nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Başlarken, oyunculuğu bu kadar seveceğimi düşünmüyordum. Ama şimdi, sette olmaktan çok keyif aldığım için benim o enerjimi ekrandan alıyorlar. Zaten severek yaptığın işte başarıyı mutlaka yakalarsın.
- Sinema için teklifler geliyor mu?
- Evet, ama senaryo ve duruş anlamında istediğim gibi bir proje bekliyorum hálá...
Peki "Bir süre sonra şarkıcılığı bırakırım, oyunculuk yaparım" diyor musunuz?
- Hayır, şarkıcılığı meslek olarak görmediğim için bırakamam. Zaten ben onu bıraksam, o beni bırakmaz. Gece yatarım, aklıma şarkılar gelir, kalkar kaydederim ben. Bu yüzden istesem de vazgeçemem müzikten. Müzik benim hayatımın bir numarası.
Albümdeki "Tövbeliyim" şarkısına gelirsek... Aşka gerçekten tövbeli misiniz?
- O şarkıyı yazalı 2-3 sene oluyor, demek ki onu yaptığım dönemde bir kırgınlığım varmış. Ama şu an tövbeli değilim. Tövbe bozuldu...
"Beş senedir şarkılarımı birisi için yapıyorum" demişsiniz, doğru mu?
- Doğru...
Klibinizde de rol alan Amanda mı o kişi?
- Değil.
- Peki neden hayatınızda o değil de Amanda var?
- Kısmet diyelim... Her zaman doğru insan doğru zamanda gelmiyor, bulduklarınla beklediklerin farklı olabiliyor. Herkesin içinde biraz harcanmış sevda vardır.
Peki bundan sonraki şarkılar Amanda’ya ithaf edilir mi acaba?
- Olabilir. Ama ben şarkılarımı ilişki yaşarken değil, ilişkim bittikten sonra yazabiliyorum. İlişki sürerken o duygu yoğunluğu çok fazla yakalanmıyor.
Son zamanlarda albüm satışları durgun ama polemikler çok fazla. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Günümüzde insanlar o kadar çok konuşmaya başladı ki, maalesef müzik geri planda kaldı. Ben bunu keşfettiğim günden beri daha az konuşup, daha çok iş yapmayı felsefe edindim. Boş lafa harcanan vakti işe harcamak daha mantıklı.
Konserler ne zaman başlayacak?
- Eylül ayından itibaren konserlerimiz başlayacaktır diye düşünüyorum. Öncelikle Avrupa’da olmak üzere...
Neden açılış Türkiye’de değil de Avrupa’da?
- Çünkü Türkiye’de konser mevsimi yazdır. Eğer kışın şarkı söylemek istiyorsanız, bar tarzı yerlerde söylemeniz gerekir. Ben barda şarkıcılık yapmadığım, yapmayı da düşünmediğim için kışın çok fazla Türkiye’de sahneye çıkmıyorum. O yüzden de öncelikle Avrupa’daki halk konserlerine yöneliyoruz.
Aynı şey albümler için de geçerli. Genelde yeni albümler yaz aylarına yetiştirilir. Siz biraz geç kalmadınız mı?
- İnsan yaptığı işe güveniyorsa, zaman kavramına kafayı takmaz. Benim albümlerime bakarsanız, hiçbir zaman yazı ya da piyasanın boş anını kollamadığımı görürsünüz. Gereksiz ve ucuz konuşmalar yerine derinliği olan şarkılar yapılırsa, o zaman kalıcı olunur.
Ucuz şarkılar yapıldığını mı düşünüyorsunuz?
- Emek verilen hiçbir şeye ucuz demek istemem. Ama sadece eğlendiren müzikler yapanlar, bu işi ticari düşünenler, uzun vadede tutunamayacaklardır.
O halde Hande Yener’in "bakkal müziği" sözlerine siz de hak veriyorsunuz?
- Onları magazinel konuşmalar olarak görüyorum. Bu tarz polemiklere de girmiyorum. Ben Gökhan Özen müziği yapıyorum, o kadar.
Bu tarz değişir mi zamanla?
- Tarzıma yeni şeyler ekliyorum tabii ki... 3 sene stüdyoda kalma nedenim, yeni bir tarz bulmaktı. Albüme bakarsanız her şarkıda başka bir solist olduğunu görürsünüz. Yani Gökhan Özen derken, 2007 model Gökhan Özen diyelim!
Dünyada daha çok elektronik müzik dinleniyor son dönemde. Hande Yener gibi siz de böyle bir tarza yönelecek misiniz?
- Albümlerimde bundan önce de mutlaka 1-2 parça elektronik olarak aranje edilirdi. O lezzeti seviyorum, ama tarzımı tamamen değiştirmeyi düşünmüyorum. Benim içimde Anadolulu bir yan var. O duyguyu yaşamak ve yaşatmak zorundayım. Sevenlerim için sevdikleri tarzı korumalıyım. Anadolulu yanım beni duygusal şeyler yapmaya itecektir.
Çok mu evcimensiniz, yoksa dışarı çıkıyorsunuz da biz mi görmüyoruz?
- Pek dışarı çıkmam, çıktığımda da çok fazla basının olduğu yerlere gitmem. Özel hayatımı kameraların önünde yaşamayı sevmiyorum. Promosyon tatillerine çıkmıyorum. "Yaz gelmiş, hadi Bodrum’a gideyim. Kameralar da oradadır" moduna girmiyorum. Gece gündüz çalışıyorum ve uzun vadede kazançlı çıkacağıma inanıyorum.
Gelecek yıl İtalya’ya yerleşiyorum
Sokaklarda çok güzel tepkiler alıyorum ve bu ilgi beni sıkmıyor. Sevenlerimle sohbete dalıp gideceğim yeri unuttuğum bile oldu. Sevgiden zarar gelmez sonuçta... Ama bazen farklı tepkiler de olabiliyor. Herkes iyi niyetli değil. Gerçi bir süre sonra sokaklarda rahat yürüyen biri olacağım. Önümüzdeki haziran ayından itibaren hayatımı yurtdışına taşımayı düşünüyorum. Eğer fikrim son anda değişmezse İtalya’ya gideceğim. Yarım kalan eğitimimi tamamlamak niyetindeyim. Tabii ki bir ayağım her zaman burada olacak. _________________